Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dönmez, Türkiye’nin biyokütle kurulu gücünün 2021 sonu itibarıyla 2 bin megavatı aştığını aktardı.
Biyoekonomi Odaklı Kalkınma için Entegre Biyorafineri Konsepti Projesi (INDEPENDENT) kapsamında hayata geçirilen Avrupa’nın ilk ve tek karbon negatif biyorafineri tesisinin açılışı, Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Endüstri ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ve Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Mehmet Naci İnci’nin katılmış olduğu törenle yapılmış oldu.
Bakan Dönmez, açılışta yapmış olduğu konuşmada, iklim değişikliğiyle mücadelede en büyük sorumluluğun enerji sektörü üstünde bulunduğunu kaydetti.
Küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 72’sinin enerji sektörü kaynaklı bulunduğunu dile getiren Dönmez, şu şekilde konuştu:
“Bu durum her ülkeye görevli enerji üretimi adına mühim görevler yüklüyor. Bundan sonrasında fiil ve icraat zamanı. Türkiye adına mühim bir ar-ge projesi hayata geçiyor. Fosil yakıtlara bağımlı olmadan tamamen alg dediğimiz şu demek oluyor ki yosun tabanlı naturel kaynaklar üreteceğiz. Biyojet ve biyodizel yakıtların üretimine yönelik yürütülen Ar-Ge projesinde mühim bir yol kat edildi. Jet yakıtı projesinin Ar-Ge emekleri tamamlandı. Bugün açacağımız tesisle beraber büyük ölçek üretime geçiliyor. 2022’nin ikinci çeyreğinde tüm testleri ve sertifikasyon işlemleri tamamlanacak.
İnşallah ilk demo uçuşumuzu bu yıl içinde gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Biyoyakıt kullanan bir uçağa bindiğinizde yüzde 80 daha azca sera gazıyla dünyanın dengesine zarar vermeden seyahat yapmış olacaksınız.”
Dönmez, yakıtların üretimi için lüzumlu yağlar kullanıldıktan sonrasında geriye kalan yosun posasından da değişik katma kıymetli ürünler üretileceğini söyledi.
Ziraat için biyogübre üretiminin bunlardan biri bulunduğunu aktaran Dönmez, tesisin tüm enerji ihtiyacını rüzgar enerjisinden karşıladığını söylemiş oldu.
Dönmez, üretimde kullanılan yosunların karbon tutma özelliği bulunduğunu ifade ederek, “Yosunlar, bulundukları yerdeki havayı ve suyu temizleme özelliğine haiz. Bir nevi naturel hava temizleyici. Bu tesisimizi dünyadaki benzerlerinden ayıran mühim özelliği tam bu nokta. Tesisimiz Türkiye’nin ve Avrupa’nın ilk karbon-negatif entegre biyorafinerisi. Yalnız enerjiyle sınırı olan olmayacak buradaki üretim. Sıhhat, besin, ziraat, hayvancılık ve çevre benzer biçimde sektörlerimiz için 11 değişik yosun tabanlı bir biyoekonomi modelini hayata geçireceğiz.” diye konuştu.
Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamada üretimden tüketime kadar yeşil enerjiyi merkeze aldıklarını dile getiren Dönmez, biyokütle enerjisinin de son yıllarda ivme kazanan bir alan bulunduğunu kaydederek şu detayları aktardı:
“Biyokütle kurulu gücümüz 71 kat artarak 2021 sonunda 2 bin megavatı aştı. Toplam kurulu gücümüz ise şu an 99 bin 800 megavata ulaştı. İnşallah önümüzdeki 1-2 ay içinde toplam 100 bin megavat kurulu güce ulaşacağız. Doğal bunun daha sevindirici olan tarafı ise kurulu gücümüzün ortalama yüzde 54’ü yenilenebilir enerji kaynaklı olması. 2021’de biyokütle santrallerimiz 7 bin 600 gigavatsaat elektrik üretti. Bu toplam üretimimizin yüzde 2,3’üne karşılık geliyor.” bilgisini paylaştı.
Biyokütle yatırımlarının artması için yatırımcılara yol haritası durumunda olan Biyokütle Enerji Potansiyel Atlası’nı yayınladıklarını söyleyen Dönmez, “Türkiye’de atıkların kuramsal enerji eşdeğeri senelik 34 milyon ton eşdeğer petrol (TEP). Ekonomik enerji eş kıymeti karşılığı ise ortalama senelik 4 milyon TEP. Bunun parasal karşılığı ise ortalama 1,5 milyar dolar diyebiliriz. Bu potansiyeli niçin harekete geçirmeyelim? Teknolojimiz, insan kaynağımız, potansiyelimiz fazlasıyla var.” dedi.
Başka bir teknoloji geliştirme projesinin de bakanlığın kuruluşu TEMSAN tarafınca yürütüldüğünü aktaran Dönmez, şunları kaydetti:
“1 metreküp gaz üretme kapasiteli mini biyogaz ünitesi üretildi. BİOTEM adını verdiğimiz birim organik atıkları kullanıyor. BİOTEM, 1 ila 3 büyükbaş hayvan atığından ürettiği gazla, bir hanenin 3 öğün yemeğini pişirebilecek kapasiteye haiz. Sistem, hayvan atıklarının yanı sıra yiyecek atıklarından da enerji üretebiliyor. Biyojeneratör vasıtasıyla 1 metreküp biyogazdan, 1 saat süreyle elektrik de üretilebiliyor. Bazı noktalarda halen proje geliştirme emekleri sürüyor. 12 değişik lokasyonda sistemin kurulumu devam ediyor. Yaygınlaştırılması için arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor.”
Dönmez, ek olarak benzine biyoetanol ve motorine biyodizel eklenmesi yönündeki uygulamalarla mühim oranda akaryakıt ithalatının önlendiğini ifade ederek, “2020 içinde 74 bin 800 tonu biyodizel ve 46 bin 500 tonu etanol olmak suretiyle toplam 121 bin 300 ton biyoyakıt devletimizde üretildi. Ortalama 50 milyon doların üstünde bir ithalatı da bu şekilde engellemiş olduk. Yalnız finansal getirisi yok bu işin. Çevre kirliliğinin önlenmesi ve kaynak çeşitliliğinin artırılmasını da projemizin öteki artıları olarak kazanç hanemize ekledik.” diye konuştu.
Kaynak: webhane.com